Cuma, Ekim 23

ilk ders, ilk izlenim !

Haftayı nasıl geçirdim sorusunu kendime sormak istemiyorum... Çünkü gerçekten çok anlamsız vede boş geçtiğini üzülerek itiraf etmekten başka bir seçeneğim yok. Pazartesi ilk işim Perşembe günki dersim için hazırlanmaktı. Tüm günü scirus, elsevier, willey, pubmed veritabanlarında ve de google içinde gömülerek geçirdim. Konu ile ilgili ne kadar kaynak varsa ulaşmaya çalıştım. Ta ki lab uygulamasında karşıma olası çıkabilecek cihazı tahmin ederek, ilgili kullanma klavuzuna kadar herşeyi detaylarıyla okuyup, anlayıp, çalışıp öyle derse gidecektim. Pazartesiyi kaynak araştırması ve downloadla geçirince, Salıyı daha verimli geçiririm umudu sardı. Sarmasına sardı ama sabahın ilk saatlerinde yediğim kazıkla pek güzel başlangıç yapamadım. Ben sormuşum sana sayfası kaça diye sende demişsin bana 10 gr bende demişim ok 75 sayfa çıktıyı bir çırpıda almışım.. Sonrasında 22,5 zl demesi ile benim tepemin atması bir olmuş... kem küm Leh kadına erdini anlat anlatabilirsen.... tabi nafile verdim 22,5 ve bastım doğru odama... Robbie Williams bileti bile 40 zl olduğunu düşünüce 22,5 bir hayli ağır geldi.  Oda arkadaşım Elwiraya bir  hayli şikayet ettim durdum. Kadın milleti değilmiyiz! Onca parayı çarçur eder ayakkabı, kıyafet, yemek vs gıkı çıkmaz söz konusu fotokopi, çıktı gibi ders materyallerinde bir anda cimri oluveririz(m) :)  (Yanlış mı düşünüyorum yoksa?) Ben bilgisayarımdan da okurdum ne gerek var çıktıya... İşte... Ders oldu... Cinkua, Dobranoc, Na zrobia 'yı (yazılışları yanlış muhtemelen) öğreneceğime daha faydalı kelimeler öğrensem daha çok işime yarayacak...
Neyse Salı, Çarşamba biraz biraz okumaya çalışarak, bir hayli saatimi internette harcayarak, çok fazla kahve tüketmekten geç yatıp geç kalkarak geçip gitti.  Konuyu içip yutma hayalleri hayalde kaldı. Derse yarım yamalak hazırlıkla gittim. Diğer 4 kişi de pek benden farklı değildi. Malum İngilizceleri çocukluktan beri öğrenip kullandıklarından derste hiç zorlanmıyorlar... Bende kem küm anladım anlamasına. Ama ciddi anlamda beni zorlayacak gibi... İtiraf etmem gerekirse, kendimi ilgili olduğumu göstermek adına bir kaç soru sordum (cevabını bilmeme rağmen), biliyorum utanç verici ama günü kurtarmama vesile oldu. Labd uygulama yapılacağında da direk atladım. :) Hemen ele geçirdim pipeti, kuvars küvetini.. Ön hazırlık aşamasında ön plandaydım. Ama analizin yorumlamasında en arkalarda :(  Herşey güzel eğlenceli gidiyordu taa ki hocanın ağzından; "Haftaya rapor istiyorum" u duyuncaya kadar.... Elimde fotoğraf makinasıya çektiğim resiml ve videoların dışında hiçbir veri yok, not almadım ve rapora ne yazacam... :(( Diğer çalışkan öğrenciler eminim dolu dolu rapor verecekler... Sürekli not alıp durdular... Tabi onlar tahmin ettiler rapor olayını... Kendime çok kızdım... 
Neyse ki çabuk kaynaştık ve raporla ilgili konuşmak için Cumartesi buluşma kararı aldık. 3  Leh , 1 Alman ve 1 Türkden oluşan 5 kişilik face de grup kurduk . Elimdeki foto ve videoları hemen ekledim. (İngilizcem pek iyi değildir ama kaynaklarım sağlamdır.. :) )
Dün akşamda bir parti daveti aldım yeni tanıştığım Leh arkadaşımdan. Biyoteknolojideki öğrencilerle buluşma vs. Bilmiyorum gitsem mi... Oturup ders çalışmam lazım.. Merak da ediyorum..  Cumartesi günü içinde deli gibi çalışmam ve hazırlıklı gitmem gerekli... Malum sözlü sınav gibi 4 kişiyle konuyu tartışacam.. :((( ığğğğğğğ ne halt edecem anneee :((((

Bir sonraki gündem konum; İngilizce dersi almak üzerine... Üniversite Erasmus öğrencilerine (diğer öğrencilere de sanırım) ücretsiz dil kursu veriyor. İstediğin dili, dilleri sınırsız alabiliyorsun..Ama uygun program bulmak mesele... Millet 3 dil birden alıyor ki bence çok saçma... Yaklaşık 4 saat beklemeden sonra nihayet sıranın bana gelmesi ve uyuşuk olan, son derece ağır hareket eden, benden önceki her öğrenciye en az yarım saat ayırıp bana gelince sadece 5 dak var demesi çok sinir bozucuydu. Gıcık oldum kadına.. Sonuç olarak sadece  5 dak da 1 ders bulabilmem ve o da sadece haftada 1 saat olması gerçekten üzücüydü... Onu da alabilmem için hocayla konuşup izin almam gerekiyormuş... :( Bilmiyorum bu konuyu askıya aldım. Haftaya erkenden gidip uygun birşeyler aramayıp bulmayı düşünüyorum.... 

Diğer taraftan Erasmus öğrencileri için hafta sonu Prag gezisi (170€ ) var ve ben katılamıyorum :(  Çünkü
vizem yok.. Ankaradaki konsolosluk maalesef  shengen +D  istememe rağmen inatla D vermişti. İstanbuldan  alsaydım C+D alabiliyormuşum. (İstanbuldan alanların vizeleri C+D ). D ise kalış vizesi olup sadece Polonya topraklarında geçerli ... Yeni bir vize almak hem masraflı hemde kısıtlı zamanda kullanabilmesinden dolayı oturma kartı çıkarttırmak daha akıllıca geldi. Onun evrakları ve işlemleriyle uğraşıyorum. Yetişse de Prag'a gidebilsem diyordum ama maalesef olmayacak...
ve sözün bittiği yerde fotoğraf.... 
ilk yaptığım puding (Burdaki pudinglerin tadı az extra şeker ekleyip yedim :) ) 




Bu hafta adam akllı yediğim akşam yemeğim. Nesibeyle bir güzel hazırladık soframızı.. Neler mi vardı? Konserve barbunyadan çok nefis barbunya yemeği ve yanında Pierogi denen bizim mantının büyük boyutlusu, Pieroginin etlisi, peynirli patateslisi, çileklisi vs çeşitleri var. Peynir+patateslisini tercih ettik. İyi de ettik.. :)




Bu da enfes mi enfes domates soslu makarnammmmmmm ve tabiki de olmazsa olmaz Zott kefirim.. hımmmmm (en ucuz kefir Zott =0,9 zl =45 kuruşcuk )


2 yorum:

fatma teacher dedi ki...

kuzum benim, her internete girişimde acaba neconun son maceraları neler merakı içerisinde sık kullanılanlara eklediğim bloguna girmeden edemiyorum (vayy bee ne uzun cümle:)))
sanırım diğer kızların pek haberi yok blogdan, merak etme ben herkesi haberdar ederim:D
seni heycanla takip ediyoruz kuzum...:)

NYCity dedi ki...

:))))))))))))))) tekrar tekrar teşekkürler..... tıklama oranım yükselirse reklam alıp para bile kazanabilirim sayenizde;P ama öncelikli amacım elbette bu değil (pek inandırıcı olmadı galiba :))... Bende çok sıkıcı yazdığımı düşünüyordum ki yorumlarınla aynı konsepte devam etme kararını aldım. Sağolasın kuzum benim... çok öpüyorum.. :P