Cumartesi, Ekim 10

uyuşukluğum üzerimde....

Herşey ne kadar da eğlenceli başlamıştı. Son üç gündür kımıldayasım yok. Üzerimdeki rehaveti atamadım gitti. Derslerim başlasa da şu tembel halimi üzerimden atsam. Projede çalışma hayalim suya düşmüş gibi. 6 kredilik aldığım lab dersi sadece 2 günümü dolduracak. Diğer günler içinde İngilizce dersi alayım diyorum. Koordinnatöre yazdım henüz cevap gelmedi. Umarım kabul edilirim.

Çarşamba günümü MediaMarkt da geçirdim diyebilirim. Yeni aldığım web cam bilgisayarıma bir türlü kuramayınca götürdüm kurdurtmaya. Onlarda yapamadı. Tekrar değiştir, tekrar satın al, gene olmadı, tekrar değğiştir başka marka satınal, işte oldu... Bu arada oyalanırken fotoğraf makinasını da almış bulundum. Acelemi ettim bilmiyorum. Türkiye fiyatına göre uygun ama gene de pahalı bi fotoğraf makinası aldım. Umarım memnun kalırım. 2 hafta içerisinde değiştirebilirmişim. Aynı fiyata bir üst modeli vardı kalmamış gelirse onunla değiştirme niyetindeyim.... :)

Perşembe günü; ilk dersime gecikmeli olarak girdim. Haftaya başlıyacakmışız, kısa tanışma ve mail adresleri ve isim listesi alınarak vedalaşıldı. İngilizce sabah 9:30, lehçe 14:30 da. max 4 saat sürecek gibi. Umarım daha çok olur. Dersten sonra yurda gelip vurdum kafayı yattım. Üşütmüşüm zaten, geceleyin de yurdun aşağısındaki bardan gelen gürültüyle uyuyamayınca perşembeyi de uyuyarak geçirmiş oldum.

Cuma günü; fotoğraf makinasını almama rağmen çıkıp bir şeyler çekmeyi uzun süre istemedim. Havanın kapalı olması hevesimi kırmaya yetti. Ama öğlene doğru güneşin biraz kendini göstermesiyle attım kendimi dışarıya... Önce belediye işimi halletmek için gittim adrese.. 3 aydan fazla ikamet ettiğim için kayıt olmam gerekiyordu. Onu hallettim. 3 hafta sonra tekrar aynı yere gidip numaramı alabilecekmişim. Numarayı aldıktan sonrada oturma kartı için koşuşturcam...Belediyeden çıkıp merkeze geldim... Evet fotoğraf zamanı... Öylesine önüme geleni çektim. Yürüdüm, gezdim, oturdum, düşündüm, çektim....

Yürümekten yorulmuşum.... Canım meyva çekti, girdim adı Kelepir yazan markete.. :) bir tane muz aldım... Görevli lehçe dilinde bir şeyler söyledi durdu... bir taneyi komik, saçma buldu... :) Avrupalılardan gördük taneyle almayı... amma velakin bazıları hoşnut değil... Ordan yürü yürü wawel kalesi, ordan parkın içinden Collegium novum ve 15 nolu tramwayla yurdum....

Hiç yorum yok: