Perşembe, Aralık 24

23 Aralık kabusu

Bugünü özel olarak kayıda almak istiyorum. Buyrun çileye, rezilliğe...
Dünden yurtta dezenfeksiyon işleminin yapılacağını öğrendim. Dezenfeksiyon sabah 8 den akşam 8 e kadar sürecekmiş ve bu saatlerde yurtta olmak yasakmış. Yine Dünden Elwira ile birlikte gıda maddesiyle ilgili ne varsa, tecere, tabak, çay, kahve vs ne varsa kaldırdık, paketledik. Elwira akşamdan evine gitti. Malum Christmas tatili başladı ve yurt in-cin top oynuyor misali. Bende sabah erkenden kalkar, kahvatımı yapar, ortalığı toparlar çıkarım dedim. O gece mümkün değil uyuyamadım.Uyumam gece 3 ü buldu.:( Sabah 8'de de gelmezler herhalde diyerek saatimi 9'a kurdum.Aman Allah'ım 8.15 kapım yumruklanıyor. Nasıl kalktığımı, nasıl kapıyı açtığımı hatırlamıyorum. Karşımda ağzında sakızıyla "dezenfekşın pleesss" çakkıdı çakkıdı... Adam acil çık dışarı diyor! Kaç dakikamın olduğunu sordum. Amirine bakarak ımmmm (kaç versekki hesabı) amiri bana dönüp, ablak suratla 5 dakika diyor. Kendimi nazi kampındakiler gibi hissettim. Sanki ilacı odama değil, üstüme sıkacak. Bu Lehler niye böyle somurtuk suratlılar anlamıyorum. Neyse, 5 dak içinde giyinip, ortalığı, yatağımı toparlayıp anca çıkabildim.
Aç susuz, yüzümü bile yıkayamadan, nereye gideceğimi bilmeden sokakta kalakaldım. bir günlüğüne de olsa evsiz olmak ne demekmiş anlamış oldum. Kendimi alışveriş merkezine atmaktan başka çare bulamadım. Kahvaltı için birşeyler aldım ve biraz vakit öldürdükten sonra okulun yolunu tuttum. Okulda kahvaltı ve internette oyalandıktan sonra sinemaya gitmeye karar verdim.3D Avatar'a. Ondan öncesi de labdayken Christmas yemeğinden kalan bir sürü bayat ekmekleri görünce bir anda soğukta aç olan kuşlara vermeliyim dedim. Ne varsa topladım, ıslattım, hazırladım. Doğru donan Wisla nehrine yola çıktım.Bir sürü ördek, güvercin, martı ve kuğular sanki beni bekliyorlar. Sayılarının o kadar fazla oluşundan elimdeki ekmekler yetmedi. Daha çok bulabilsem de versem. Buzun üstünde öylece beklemelerine içim gitti. Aslında toplanabilse de o güzelim kuşlara, kuğulara bakılabilse. Belediyenin böyle bir çalışması belkide vardır. Ama pek zannetmiyorum. Neyse ordan sinemaya geçtim. Avatarın dünya prömiyeri 18 Aralık. Türkiye'de gösterime girdi ama burda bu hafta girecekmiş. Bu ne ikinci bir şok daha. Nerde yaşıyorum ben güya AB ülkesi. Yerim senin AB'liğini. Gelişmişilikten bir haber. Neyse plan değişti gene. Arkadaşları arayıp haydi "Bowling turnuvası" dedik.Bugünü bowlingde harcayarak bitirdim. Pek eğlenemedim, gruptaki arkadaşlar yorgun ve keyifsizdi. Öyle oyalandık, süremizi doldurduk ve ayrıldık. Geri kalan zamanı yani akşam 8'e kadar alışveriş merkezinde dolanmakla geçti. Ne kadar acı ki güzel vaktim heba oldu gitti. Yurda döndüğümde ise ayrı bir kabus. Tüm gece odayı temizlemek ve düzenlemekle geçti.Kabus dolu, verimsiz, aptalca bir gündü. Para harcamamak için uğraştımsa da pek başarılı olamadım. Günün karından çok zararı dokundu...

 




Hiç yorum yok: