Cuma, Ocak 1

Bochnia'da bir hafta sonu

Süper süper ötesi bir haftasonu geçirdim. Herşeyiyle dolu dolu ve çok özeldi. Noel gecesinin sabahı bana evlerini sonuna kadar açmaları Lehler üzerindeki ön yargılarımı bir çırpıda eritti. En az bizim kadar misafirperver, rahat ve güleryüzlüydüler. Oda arkadaşımn beni arabayla yurttan alması ve yurda bırakmasıda ayrı bir incelikti. Türkiyede üniversitede arabası olan arkadaşlarımdan görmediğim hürmeti gösterdi.. Çok çok onure oldum.
Bohcnia, Krakow'a bağlı küçük bir kasaba. Evleri birbirlerine neredeyse komuşluk ilişkisinin pek olamayacağı uzaklıklata kurulmuş, son derece güvenli, sessiz, havası çok temiz ve sakin bir yer. Çok harika ata binilecek arazileri, uçurtmamla deli gibi koşacağım düzlükleri var. Evleri klasik en fazla üç katlı villa tipi şirin mi şirin bir kasaba..
Burayı çok sevdim. Detaylı bir haftasonunda neler yaptım.. Bi bakalım..
Cumartesi günü evlerine girer girmez ailecek çok sıcak bir karşılama ve hemen sofraya geçme faslı. Elwira vejeteryan olduğumu daha öncesinden annesine söylemiş olmalı ki yemekleri bana hitap ediyordu :)))  Neler mi yedik? ;) Başlangıç; adını unuttuğum bir sebzeli, erişte çorbası, daha sonra patates püresi, lahana salatası, rus salatası ve biftekten oluşan ana yemek tabağı. Porsiyonların büyük oluşundan biftek harici diğerleriyle bir hayli doydum söylenebilir.. :) Daha sonra pasta-poğaça eşliğinde çay faslı ve boool sohbet... Tahmin edileceği üzere poğaçaları da lahanalı.. Her öğünde hiç de azımsanmayacak kadar lahana tüketiyorlar. Sonrası sohbete dalıp saati geçirmemizle birlikte geç başlayan Bochnia turu.. Malum tatil, gezilecek-görülecek yerleri kapalı.. Wieliczka tuz madeninden daha büyük ve bi o kadar meşhur olan Bochnia madenini kapıdan görüp çıktık. Kalesini de aynı şekilde. İlk defa şehir hapishanesi gördüm. Oldukça küçük, eski ve sessiz. Polis karakolunun bile kapalı olduğunu görünce ne kadar olay olabilir ki bu şehirde diyeiçimden geçirmedim değil. Daha sonrası havanında soğumasıyla birlikte eve dönüş ve güzel bir akşam...
Pazar günü ise, geç yatmama rağmen oldukça erken ve dinç bir kalkış sonrası hafif atıştırmalık vs.. 12 ye doğru ise ailecek bir hareketlilik herkes kiliseye ayine katılmak için hazırlık. Oda arkadaşımın sende gelmek istermisin teklifiyle hemen atıldım.. Çok da merak ediyordum, baştan sona bir kilise de pazar ayini nasıl oluyor?
Kasabanın en önemli ve tarihi kilisesine gittik. Ayakta pür dikkat yaklaşık 1 saat ayini izledim. İnsanların bu kadar gerçekte sahih olmayan bir dine bu kadar bağlı kalmalarına çok şaşırdım. Çok küçük yaştan kiliseye alıştırmaları, ayinde çok küçük çocukların görev almaları vs.. Bir Müsmüman gözüyle çok sevdiğim bu insanların ahiretlerinin olmayacağını bilmek daha da acı verici. Çok üzüldüm onların adına. Kilisede onlar dua ederken ben de onlar için dua ettim.. Bu kilise ziyareti sonrası normalde çok dinden konuşmamıza rağmen bir anda dinden bahseder olduk. Aslında Elwira islamiyeti yanlış tanımış yada tanıtılmış. Ben aslında şöyle duymuştum ama öyle değilmiş vs.leri kendisinden çok duydum. (Neyse efendim konumuz tebliğ ve irşad faliyetleri değil.. Bu konu hakkında daha detaylı olarak, Yahovanın şahitleri grubundan ve onların faliyetlerinden bahsederek bir ara değinmeyi düşünüyorum.) Sonrası malum Pazartesi günü Szklarska Poreba kayak gezim başlayacaktı. Tükiyeden kayak kıyafetlerimi yük etmemek için getirmemiştim. Postayla evden rica ettim ancak Noel tatilinin hafta içi olmasından dolayı elime zamanında ulaşmadı. Kıyafetsiz kayak buzlu bir suya atlamak gibi.. Uygun bir fiyata kıyafet bulmak ve hazırlık yapmak için erkenden Bochniadan ayrıldım. Tabi giderkenden yine bizim kültürümüze yakın aç göndermeyiz olayı başladı.. Yine bir sofra.. Bu kez tamamiyle benlik bir menü.. Domates çorbası, lahana turşusu, balık fileto ve patates püresi. :) Nefis enfes süper bir yemekti. Aile ortamını çok özlemişim. Çok iyi geldi, kendimi buldum. Sonrasında yine ince bir düşünce göstergesi, annesinin benim gezim için yolluk hazılaması olayı. Gözlerim doldu. Annesinin boynuna sarılıp ağlamak istedim.. Çok harika bir aile ve üstün misafirverperlik örneği çok taktir ettim. Alanyaya ailemle tanıştırmayı ve onları misafir etmeyi çok istiyorum. Gelecekte belki bir gün.. ;)
Şu anda bu yazıyı Szklarska Poreba da kaldığım Wojtek hostelden yazıyorum. Bir haftalık kayak ve yeni yıl maceram devam ediyor. Çek dağlarındaki kayak pistlerinden, buradaki ile Türkiyedeki kayak sporunun nasıl yapıldığı vs...  Detayları Krakow'a dönünce yazacağım. Keza yazacak çok konu var. Umarım vakit bulur ve arşivleme şansım olur.
Herkesin yeni yılını kutlar, önce sağlık, sonra akıl, fikir,  huzur ve mutluluk diliyorum...

Annesinin orkidedelerinden..

;)

Çaylar...

Kadının fendi erkeği yendi...

Bochnia kalesi

Kasabanın tarihi kilisesi

;)

Ben Türk kahvesini özledim!

Koyu sohbetimizin hatırası

Hiç yorum yok: